Çekişmeli boşanma süreci genellikle çiftlerin anlaşmalı boşanma yapmak üzere anlaşamaması veya anlaşmadan vazgeçilmesi durumunda gerçekleşir. Bu sebeple hak kayıplarının en fazla olduğu veya olma ihtimalinin olduğu davalardandır. Çekişmeli boşanma sürecinde profesyonel bir boşanma avukatının rehberliği büyük önem taşır. Han & Partners Hukuk Bürosu olarak müvekkillerimize İstanbul Boşanma Avukatı olarak hukuki hizmet sunmaktayız. Bizimle iletişime geçerek anlaşmalı boşanma, protokol, dava ve dava sonrası süreçler ile ilgili danışabilirsiniz.
Table of Contents
ToggleÇekişmeli Boşanma Nedir?
Çekişmeli boşanma, eşlerin boşanma konusunda veya fer’ileri olarak adlandırılan boşanma yanında mal paylaşımı, velayet, tazminat, nafaka gibi konularda anlaşamaması hallerinde açılan davadır. Çekişmeli boşanma davaları, nafaka, velayet, mal paylaşımı, tazminat gibi hususlarda en fazla hak kaybı yaşanan boşanma davası türüdür. Bu davaların süresi genellikle 8 ay ile 18 ay arasında değişmekte olup, ortalama 1,5 yıl civarındadır.
Anlaşmalı boşanmadan en büyük farkı da bu süredir. Zira anlaşmalı boşanamda taraflar tek celsede boşanırken çekişmeli boşanmada yargılama süresi bazı durumlarda 2-3 yılı bulabilmektedir.
Çekişmeli Boşanma Davasında Süreç ve Yargılama Usulü
Çekişmeli boşanma davaları, yazılı yargılama usulünün uygulandığı çekişmeli yargılama işlerinden olup, usul hükümleri gereği bazı aşamalardan meydana gelmektedir. Tarafların boşanma, mal paylaşımı, velayet ve nafaka gibi konularda çekişerek mahkemece kendi lehlerine karar verilmesini hedeflediği bu davalarda, davacı iddiasını, davalı ise savunmasını ispatlamalıdır.
Dava sürecinde delillerin sunulması önemlidir. Davacı açmış olduğu davada, boşanmaya ilişkin dayandırmış olduğu sebepleri ispatlamak yanında davalı da davacının iddialarını çürütmek amacıyla delil sunabilir. Deliller arasında tanık dinlenmesi, araştırma, bilir kişi gibi işlemler yer alır..
Çekişmeli boşanma davası açmak için, öncelikle bir avukatla görüşmek gerekmektedir. Davanın açılabilmesi için, dava dilekçesi hazırlanarak yetkili aile mahkemesine sunulmalıdır. Dava dilekçesinde, boşanma sebepleri, mal paylaşımı, velayet, tazminat ve nafaka gibi konular belirtilmelidir. Dava dilekçesine ek olarak, delillerin de sunulması gerekmektedir.
Çekişmeli boşanma davası aşamaları şu şekildedir:
- Dilekçelerin teatisi: Davacının yetkili aile mahkemesine “boşanma dilekçesini vermesiyle başlayan bir süreçtir. Bu dilekçe, davalı tarafa tebliğ edilir. Davalı, dilekçeye bir cevap dilekçesi yazabilir.
- Ön inceleme duruşması: Yargılamanın konusunun tespit edilmesi, tarafların uzlaşmaya davet edilmesi, uzlaşma olası değilse tarafların uzlaştıkları ve uzlaşamadıkları hususların tespit edilmesi amacıyla yapılır.
- Tahkikat duruşmaları: Tarafların iddialarını ispatlamak için delillerin sunulduğu duruşmalardır. Tanık dinlenmesi, araştırma, bilir kişi gibi işlemler bu aşamada yapılır.
- Sözlü yargılama: Tarafların son savunmalarını yaparak, mahkemenin karar vermesi için dosyayı incelemesi aşamasıdır.
- Karar: Mahkemenin verdiği kararın taraflara tebliği aşamasıdır.
İstanbul Çekişmeli Boşanma Davası Avukatı
İstanbul Çekişmeli Boşanma Avukatı olarak, alanında uzman avukatlardan oluşan tecrübeli ekibimizle haklarınızı en üst düzeyde koruyacak hukuk desteğini sunuyoruz. Boşanma sürecinin adımları, hakları, yükümlülükleri ve muhtemel sonuçları hakkında ayrıntılı bilgi sunarak, müşterilerimizi bilinçlendiriyoruz.
Han & Partners Hukuk Bürosu olarak çekişmeli boşanma davası avukatları olarak sunduğumuz diğer hizmetler arasında şunlar yer almaktadır:
- Dava dilekçesi hazırlama: Davacının yetkili aile mahkemesine “boşanma dilekçesini vermesiyle başlayan bir süreçtir. Bu dilekçe, davalı tarafa tebliğ edilir. Davalı, dilekçeye bir cevap dilekçesi yazabilir.”
- Tarafları temsil etme: Müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde korumak ve lehlerine sonuçlar elde etmek için stratejik yaklaşımlar geliştirerek onları en iyi şekilde temsil ediyoruz.
- Delil toplama ve sunma: Tahkikat duruşmalarında, tarafların iddialarını ispatlamak için delillerin sunulduğu duruşmalarda yer alıyoruz. Bu aşamada tanık dinlemesi, araştırma, bilirkişi raporu gibi işlemleri gerçekleştiriyoruz.
Boşanma davaları karmaşık süreçler olabilir ve hukuki konuları içerdiğinden dolayı avukat tutmak önemli bir avantaj sağlayabilir. Müvekkillerimizin haklarını savunmak ve hukuki süreçleri doğru bir şekilde yürütmek için avukatlarımızın desteği gereklidir.
İstanbul’da boşanma davası avukatı olarak, Han & Partners Hukuk Bürosu olarak müvekkillerimize kapsamlı hizmetler sunuyoruz ve onları hukuki süreç boyunca destekliyoruz. Daha fazla bilgi ve hukuki danışmanlık için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.
Boşanma Sebepleri
Boşanma davasının sebepleri genel sebepler ve özel sebepler olarak ikiye ayrılmaktadır.
Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması (Genel Sebep)
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Bu sebep, çekişmeli boşanma davalarının %90’ına neden olmaktadır.
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepleri arasında şunlar yer alır:
- Geçimsizlik sebebiyle boşanma: Eşler arasında önemli boyutta duygu ve fikir ayrılığı olması gerekmektedir ki bunu geçimsizlik olarak da ifade edebiliriz. Her zaman böyle olması da aranmaz. Eşlerden birinin evliliğin gerekliliklerini sonradan doğan sebeplerle yerine getirememesi durumunda da evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ileri sürülüp dava açılabilir.
- Fiziksel ve psikolojik şiddet sebebiyle boşanma: Eşe kötü muamele, hakaret, evin ve çocukların bakımını ihmal etmek, fiziksel şiddet, cinsel şiddet, psikolojik şiddet, tehdit ve zorlama gibi davranışlar evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olabilir.
- Sadakatsizlik sebebiyle boşanma: Aldatma, yani zina, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepleri arasında yer alır.
- Hastalık sebebiyle boşanma: Eşlerden birinin evlilik birliğine ilişkin görevlerini hastalık sebebiyle yerine getiremediği anlaşılırsa boşanma kararı verilemez. Ancak akıl hastalığı bu duruma dahil değildir. Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılabilir.
- Diğer sebepler: Örneğin, bedensel farklılıklar nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması gibi sebepler de boşanma davası açmak için yeterli olmayabilir.
Özel Boşanma Sebeplerinden Kaynaklanan Boşanma Davası
Özel boşanma sebepleri, Türk Medeni Kanunu’nun 161-164. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu sebepler arasında
- Zina sebebiyle boşanma,
- Hayata kast sebebiyle boşanma,
- Pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma,
- Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma,
- Terk sebebiyle boşanma,
- Akıl hastalığı sebebiyle boşanma yer alır.
Özel boşanma sebepleri, boşanma için yeterli tek sebep olarak kabul edilir ve bu sebeplerin varlığı boşanma için yeterli bir koşuldur.
Çekişmeli Boşanma Davasında Velayet
Ortak Velayet Düzenlemesi: Mahkeme, boşanma davasında çocuğun velayetinin hem anneye hem de babaya verilerek “ortak velayet” düzenlemesi yapılmasına karar verebilir. Bu durumda çocuğun hem annesiyle hem de babasıyla ilişkisi devam eder ve ebeveynler çocuğun bakımı ve eğitimi konusunda birlikte sorumluluk taşır.
Türk Kamu Düzeni ve Temel Değerler: Mahkeme, ortak velayet düzenlemesinin Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmadığına ve Türk toplumunun temel yapısı ve çıkarlarını ihlal etmediğine hükmetmiştir. Bu noktada, çocuğun sağlık, eğitim ve ahlaki ihtiyaçlarının gözetildiği ve çocuğun menfaatlerinin esas alındığı belirtilmiştir.
Milli Hukuklardaki Düzenlemeler: Mahkeme, tarafların İngiliz vatandaşı olması durumunda, çocuğun velayeti konusunda İngiliz milli hukukundaki düzenlemeleri dikkate alır. Bu doğrultuda, İngiliz vatandaşı olan tarafların müşterek milli hukuklarındaki velayet düzenlemeleri göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Çocuğun Menfaatleri: Mahkeme, velayet kararını çocuğun menfaatlerini gözeterek vermelidir. Çocuğun sağlık, eğitim, ahlak bakımından yararları göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, çocuğun eğitim ve bakım giderlerine her iki ebeveynin de katılması gerektiği belirtilmiştir.
Kamu Düzeni Kavramı: Kamu düzeni, bir ülkedeki kamu hizmetlerinin iyi yapılmasını, devletin emniyet ve asayişini, fertler arasındaki münasebetlerde huzur ve ahlak kaidelerine uygunluğu temin eden kuralların tümüdür. Yabancı hukukun veya hükümlerin Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması durumunda, bu hüküm uygulanmaz ve Türk hukuku esas alınır.
Genel olarak, boşanma davasında velayetin kime verileceği çocuğun menfaatleri göz önünde bulundurularak belirlenir. Ortak velayet düzenlemesi mümkün olabilir ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmadığı ve tarafların da anlaştığı durumlarda hakim ortak velayet verebilir.
Çekişmeli Boşanma Davasında Nafaka
Çekişmeli boşanma davalarında, tarafların anlaşamadığı durumlarda nafaka hükmedilebilir.
Bu davalarda üç farklı nafaka türü söz konusu olabilir. Bunlar, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası olarak adlandırılır.
Tedbir nafakası, boşanma davası sürecinde, mahkeme kararının verilmesine kadar olan süre için geçerlidir ve maddi destek ihtiyacı olan tarafın geçimini sağlamayı amaçlar.
Yoksulluk nafakası ise boşanma sonrası yoksulluğa düşecek olan tarafa, diğer taraf tarafından süresiz olarak ödenir. Türk Medeni Kanunu’na göre yoksulluk nafakası sürekli bir ödeme şeklidir.
İştirak nafakası ise, velayeti kendisine verilmemiş olan eş aleyhine, müşterek çocukların lehine hükmedilen bir nafaka türüdür. İştirak nafakası, boşanma davasıyla birlikte veya boşanma davasından sonra ayrı bir dava ile talep edilebilir.
Nafaka miktarı ise, nafaka türüne, talep eden tarafın ihtiyaçlarına, ödeme yapacak tarafın maddi durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak belirlenir.
Ödeme yapılmayan nafaka alacakları borçlar kanununda önceliklidir. Bu nedenle, zamanında ödenmeyen nafaka için maaşa haciz konulabilir.
Bu sürecin karmaşık olduğu ve nafaka talebinde bulunan tarafın bir uzman avukata danışması önerilir.
Çekişmeli Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat
Boşanma davalarında tazminat talep edilebilmektedir. Tazminat, maddi tazminat veya manevi tazminat olarak talep edilebilir. Tazminat, nafaka ve velayet gibi boşanma davalarının bir sonucudur. Dolayısıyla, boşanma davasıyla birlikte maddi ve manevi tazminat talepleri de ileri sürülebilir.
Maddi tazminat, evliliğin sona ermesi nedeniyle maddi kayba, zarara veya ileride oluşabilecek bir zarara dayanmalıdır. Ayrıca, boşanmaya neden olan ve kusurlu olan eşin maddi kaybına sebep olmalıdır. Maddi tazminat davası, boşanma davasıyla birlikte açılabileceği gibi, boşanma kararı kesinleştikten sonra ayrı bir dava olarak da açılabilir. Maddi tazminatın ne zaman ödeneceği, boşanma kararının kesinleşmesiyle başlar.
Manevi tazminat ise, evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesinden sonra, psikolojik olarak etkilenen, şeref, onur ve haysiyeti zarar gören eşin, kusurlu olan diğer eşten talep ettiği tazminat türüdür. Manevi tazminat talebi, Türk Medeni Kanunu m.174/2 hükmüne dayanmaktadır. Manevi tazminat davası açmanın, ziynet alacağı davasına olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır. Manevi tazminat talebinin olabilmesi için kişilik haklarına bir saldırı olması gerekmektedir. Örneğin, zina sebebiyle boşanma davası açıldığında avukat aracılığıyla manevi tazminat talep edilebilir.
Tazminat talebinde bulunma, anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası olsun, her iki durumda da maddi ve manevi tazminat talep edilebilir. Tazminat talep edecek kişinin kusursuz olması gerekmese de, önemli olan diğer tarafın daha az kusurlu olmasıdır. Tazminat talebi, boşanma davasıyla birlikte dilekçeyle mahkemeye bildirilebileceği gibi, boşanma kararı kesinleştikten sonra ayrı bir dava olarak da açılabilir.
Ziynet Eşyaları(Düğün Takıları) Davası ile Çekişmeli Boşanma Davasının Birlikte Açılması
Boşanma davalarında, ziynet eşyaları olarak adlandırılan düğünde takılan altınlar ve diğer değerli eşyalar önemli bir konudur. Türk Medeni Kanunu‘nun 220. maddesine göre, ziynet eşyaları kişisel mal niteliğindedir ve boşanma sonucunda ziynet eşyaları diğer tarafta kalan eş tarafından dava açılarak talep edilebilir.
Düğünde kadına takılan tüm altınlar, kadının kişisel malı olarak kabul edilir. Bu nedenle, kadın boşanma davası sırasında düğünde takılan altınları eşinden talep edebilir. Ancak, kadın kendi isteğiyle düğün takılarını iade etmemişse, erkek takıları geri isteyemez. Erkek, takıların kendisine iade edilmeyecek şekilde verildiğini ispatlamalıdır.
Ziynet eşyası davası, boşanma davasıyla birlikte açılabileceği gibi ayrı bir dava olarak da açılabilir. Ancak, dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı konusunda şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır. Düğün takıları, evlilik içi ortak ihtiyaçlara veya düğün masraflarına harcanmış, takılarla erkeğin borcu ödenmiş gibi nedenlerle elden çıkmış olsa bile kadın boşanma sürecinde düğün takılarını eşinden talep edebilir.
Düğün takıları kişisel mal olarak kabul edilir ve mal paylaşımında hesaba katılmaz. Ancak düğünde takılan nakit para, kadının hakkı olarak kabul edilir. Ziynet eşyalarının iadesi davası, düğün takılarının iadesi davası gibi boşanmanın bir parçası olmadığından dolayı nisbi harçlara tabidir.
Sonuç olarak, düğünde takılan altınlar kadının kişisel malıdır ve boşanma davası sürecinde kadın düğünde takılan altınları eşinden talep edebilir. Ancak, kadın kendi isteğiyle düğün takılarını iade etmemişse, erkek takıları geri isteyemez. Ziynet eşyası davası, boşanma davasıyla birlikte açılabileceği gibi ayrı bir dava olarak da açılabilir.
Çekişmeli Boşanma Halinde Evlilik Mallarının Paylaşılması
Boşanma davaları, tarafların boşanma, velayet, tazminat, nafaka, çocukla kişisel ilişki, ziynet eşyaları ve mal paylaşımı gibi boşanma ile ilgili konularda anlaşmalarına veya anlaşamamalarına göre çekişmeli boşanma davası olarak ikiye ayrılır.
Mal paylaşımı, boşanma sürecinde evlilik birliği içinde edinilen malların nasıl paylaştırılacağı konusudur. Edinilmiş mallara katılma rejimine göre, evlilik birliği süresince edinilen mallarda eşlerin eşit hakları bulunur. Ancak, boşanma davası açıldıktan sonra eşlerin edindiği mallar mal paylaşımına dahil edilmez. Ayrıca, boşanma davası açılmadan önce satılan mallar da mal paylaşım hesaplamalarında dikkate alınır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve açıklamalardan anlaşıldığı üzere, çekişmeli boşanma davasında mal paylaşımı, anlaşmalı boşanma davasında olduğu gibi boşanma davasıyla birlikte gerçekleştirilebilir.
Çekişmeli Boşanma Davasında Deliller
Çekişmeli boşanma davasında, hukuka uygun bir şekilde sunulan deliller, iddiaların veya savunmaların ispatlanması amacıyla kullanılmalıdır.
Tanık beyanları, eşlerin davaya sunduğu deliller, belgeler, fotoğraflar, videolar, mesajlar, e-postalar, banka hesap hareketleri, tapu kayıtları, araç ruhsatları, sağlık raporları gibi çeşitli deliller kabul edilebilir. Ancak, bu delillerin özel hayatın gizliliğini ihlal etmemesi ve suç teşkil etmemesi önemlidir.
Çekişmeli boşanma davasında tanık beyanları, en önemli delil olarak kabul edilir. Boşanma davasında delil çeşitliliği oldukça zengin bir alanı kapsar ve bu deliller boşanma davasının temelini oluşturur.
Boşanma davaları karmaşık süreçler olabilir ve hukuki konuları içerdiğinden dolayı avukat tutmak önemli bir avantaj sağlayabilir. Müvekkillerimizin haklarını savunmak ve hukuki süreçleri doğru bir şekilde yürütmek için avukatlarımızın desteği gereklidir.
İstanbul’da çekişmeli boşanma davası avukatı olarak, Han & Partners Hukuk Bürosu olarak müvekkillerimize kapsamlı hizmetler sunuyoruz ve onları hukuki süreç boyunca destekliyoruz. Daha fazla bilgi ve hukuki danışmanlık için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.