Han & Partners Hukuk Bürosu olarak müvekkillerimize Aile Hukuku uyuşmazlıklarında, başta Boşanma Davası Avukatı olarak ve bunlara bağlı taleplerinde, Velayet Davaları, Vesayet Davaları, Mal Rejiminin Tasfiyesi Davalarında hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmet vermekteyiz. Aile Hukuku uyuşmazlıkları gerek dava sürecinde gerekse dava süreci sonunda doğan hukuki sonuçlarıyla hem davanın tarafları hem de toplum için çok önemli bir hukuk alanıdır. Hukuk büromuz Aile Hukukunda müvekkilimizin talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda sonuç odaklı olarak avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.
Aile Hukuku uyuşmazlıkları genel olarak Türk Medeni Kanunuyla düzenlenen ve kişilerin aile çevresindeki ilişkilerini düzenleyen bir hukuk alanıdır. Kişi ister evlilik birliği içinde doğmuş olsun ister evlilik birliği dışında, onun anası, babası ve diğer kan hısımları(akrabaları), kayın hısımları arasındaki ilişkilerden doğan tüm uyuşmazlıkları konu edinen hukuk dalına Aile Hukuku denmektedir. Toplumun çekirdeği olan ‘‘aileyi’’ düzenleyen Aile Hukuku ve bununla bağlantılı davalar sonuçları itibariyle çok önemli sonuçlar doğurmaktadır. Bu sebeple Aile Hukuku uyuşmazlıklarında kişinin hem ailesi hem de kendisi için geri dönülemeyen sonuç ve zararları bertaraf etmek adına uyuşmazlıkların başından itibaren hukuki destek almak çok önemlidir.
Hukuk büromuzun Aile Hukuku alanında müvekkillerimize sunduğumuz hizmetlerden bazıları şu şekildedir:
- Boşanma Davası (Anlaşmalı Boşanma / Çekişmeli Boşanma)
Boşanma, karı ve kocanın evlilik birliğine hakim kararıyla son verilmesidir. Boşanma Davasına, tarafların karşılıklı anlaşarak boşanmaya karar verdikleri durumda açılan davaya Anlaşmalı Boşanma Davası, taraflardan birinin boşanmak istememesi veya boşanmanın şartlarında anlaşılamaması durumunda açılan davaya ise Çekişmeli Boşanma Davası denilmektedir.
Gerek Anlaşmalı Boşanma Davasında gerekse Çekişmeli Boşanma Davasında, hakimin boşanmaya karar verebilmesi için Türk Medeni Kanunu’ndaki sebeplerden birinin varlığı gerekmektedir. Bunlar;
- Evlilik birliğinin temelinin sarsılması,
- Eşlerden birinin zina(evlilik dışı cinsi münasebette bulunmak) etmesi,
- Eşlerden birinin, diğerinin hayatına kast etmesi, pek kötü muamelede bulunması ya da onur kırıcı davranışta bulunması,
- Eşlerden birinin küçük düşürücü suç işlemesi veya haysiyetsiz hayat sürmesi,
- Eşlerden birinin diğerini terk etmesi,
- Eşlerden birinin evlilik birliğinin devamını çekilmez hale getirecek bir akıl hastalığına yakalanması ve bu hastalığın geçmesine olanak bulunmaması durumunda boşanma davası açılabilir.
- Velayet Davası
Velayet, ana ve babanın kural olarak küçüklerin, istisnai olarak da mahkeme kararıyla kısıtlı ergin çocukların bakım ve korunmalarının sağlanması amacıyla, onların kişi ve malları üzerinde sahip oldukları görev, yetki ve haklarını ihtiva eder.
Küçüklerin(reşit olmayanlar) velayet hakkına, ana ve babanın evlilik birliği devam ettiği müddetçe kural olarak ana ve baba birlikte sahiptirler. Evlilik birliğinin sona ermesi durumunda örneğin Boşanma Davasında, çocuğun velayetinin akıbeti hakkında da mahkemece karar verilecektir. Evlilik birliği devam etse dahi bazı hallerde sadece çocuğun velayetine ilişkin dava söz konusu olabilir. Bu durumda dava konusu sadece çocuğun(küçüğün) velayetine sahip olan kişinin velayetinin kaldırılması veya çocuğun velayet hakkının velayet hakkına sahip olmayan ana veya babaya kazandırılmasına ilişkindir.
Ergin(reşit) olan kişiler de bazı durumlarda velayet altındadırlar. Ergin olmasına ragmen mahkeme kararıyla kısıtlanan kişilere mahkeme tarafından vasi atanmamış olması halinde kısıtlı olan ergin kişiler de anası ve babasının velayeti altındadır.
- Vesayet Davası
Kısıtlanan gerçek kişiler Kural olarak vesayet altında olmayıp ana ve babalarının velayeti altında bulunmaktadırlar. Ancak bazı hallerde kısıtlı olan ergin kişinin veya kısıtlı olmayan küçüğün velayet hakkı ana ve/veya babadan alınabilir ve mahkeme kararıyla kısıtlıya vasi atanabilir. Bu durumlarda Vesayet davasının konusu küçük veya kısıtlı ergin kişiye vasi atanması veya mevcut vasiliğin kaldırılmasına ilişkindir.
- Mal Rejimi ve Tasfiyesi
Evlilik birliğinin sonuçlarından birisi de eşlerin yasal mal rejimine tabi olmalarıdır. Eşlerin mal rejimi seçimi yapmadıkları durumda eşler ‘’Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi’’ne tabidir. Evliliğin sona ermesi durumunda taraflardan biri tasfiye talep edebileceği gibi uygulamada en sık görüldüğü şekliyle boşanma davasıyla birlikte ayrı bir dava olarak veya boşanma davası sonucu kesinleştikten sonra mal rejiminin tasfiyesi talep edilebilir.
- Nafaka Davası
Evlilik birliği ile bağlantılı olarak eşlerden biri boşanma davasında veya ayrı bir dava olarak nafaka talep etmesi, mevcut nafakanın artrımını veya nafaka miktarının indirilmesi veya kaldırılmasını dava konusu etmesi mümkündür. Nafakaya ilişkin talepler belirli şartlar mevcut olduğu durumlarda her zaman dava konusu yapılabilir. Nafaka talepleri çocuklar için söz konusu olduğu zaman iştirak nafakası, eşlerden birinin kendisi için söz konusu olduğu zaman ise yoksulluk nafakası adını almaktadır.
Han & Partners Hukuk Bürosu olarak bahsi geçen ve diğer Aile Hukuku uyuşmazlık ve davalarında avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermekteyiz.
Ofisimizle iletişime geçerek hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti alabilirsiniz.